Adaptasyon, bir organizmanın, organ sisteminin veya dokunun yapısını, işlevini çevresine en iyi uyacak şekilde nasıl değiştirdiğidir. Her canlı varlık adapte olur.
Bireysel perspektiften adaptasyon, yük kapasitesinin artması ile sonuçlanır.
Tendonlarda ise gelişmiş atletik performans ile sonuçlanır.
Teorik olarak yeterli yük kapasitesi, gelişen tendon patolojisi ve klinik semptomların duyarlılığını da azaltır.
Yük Kapasitesi: Yaralanmayı şiddetlendirmeden veya doku yaralanmasına neden olmadan gerekli hacim ve frekansta fonksiyonel hareketleri gerçekleştirebilmektir.
Yük kapasitesi, kemik için önerilen “mekanostat noktası”na benzer.
Yük kapasitesi kişi düzeyinde ve ‘mekanostat noktası’ doku düzeyinde bir değişiklik olsa da her ikisi de uygulanan yükün adaptif veya maladaptif bir tepkiye neden olup olmadığını belirleyen doku tabanlı bir eşik olduğunu öne sürer.
Şekil. Tendonlar için ‘mekanostat noktasının’ şematik gösterimi.
Belirli bir seviyedeki mekanik stimulus, tendonun homeostazisini ve potansiyel adaptasyonunu korur.
Bu seviyenin altındaki mekanik uyaran (yani 0 strain, %1 siklik strain), sindirim enzimlerindeki artışlara bağlı olarak maladaptif bir tepki üretir.
Tersine, büyük siklik strainler(yani %9 ve üzeri) sonucu inflamatuar sitokinlerde ve apoptoz belirteçlerinde maladaptasyonla bağıntılı artış görülür.
’Mekanostat noktası’ veya yükün pozitif/negatif bir tepkiye neden olduğu seviye, uzun vadeli yükten etkilenir.
Uzun süreli yetersiz stimülasyon maladaptasyona yol açabilir.
Uygun yüklemenin adaptif bir yanıt ve ‘mekanostat noktasında olumlu bir değişiklikle sonuçlandığı öne sürülmektedir.
Şekil. Stres yoksunluğunun veya aşırı yükün ardından “mekanostat noktasının” re-kalibrasyonunun şematik gösterimi.
Maladaptasyon, “mekanostat noktasının” kaymasına neden olur, burada stres yoksunluğu artık bir adaptif/homeostatik süreçle sonuçlanır.
Adaptasyon, yük kapasitesinde ve “mekanostat noktasında” bir artışla sonuçlanır.
Aşırı yükleme bir kez uyumsuz bir tepkiyi tetiklediğinde, “mekanostat noktasındaki” değişiklik artık adaptif bir süreçle sonuçlanır.
Tendonlar nasıl uyum sağlar?
Tendon boyutu: In vivo çalışmalar, hem tendonda hem de tendon ile peritendinöz kılıf arasındaki boşlukta, egzersizden 24 saat sonra kolajen sentezi belirteçlerinde artışlar göstermiştir.
Bunun tendon boyutlarında artışa yol açabileceği öne sürülürken aynı zamanda egzersiz sonrası 24-72 saat içinde kolajen yıkım belirteçlerinde ve sindirim enzimlerinde bir artış tespit edilmiştir.
Kesitsel çalışmalar, yüksek alışılmış tendon yüklemesinin daha büyük tendon boyutları ile ilişkili olduğunu bulmuştur.
Artan tendon boyutları ile yaralanma riski arasında bir bağlantı gözlenmemiştir.
Mekanik Özellikler:
Egzersizler farklı zaman dilimlerinde incelendiğinde zıt etkiler yaratmaktadır. Egzersizin hemen ardından, kısa vadede (<24 saat) aponevroz/serbest tendon sertliğinde bir azalma gözlemlenmiştir.
Orta-uzun vadeli egzersizlerin ardından ise tendon sertliğinde önemli bir artış olduğu gösterilmiştir.
Çalışmaların çoğunluğu tendon sertliğindeki bu artışların adaptif olduğu gösterilmiştir. Ancak kişi düzeyindeki adaptasyona katkısı ve hangi düzeyde katkıda bulundukları belirsizdir.
Performansı artıran mekanik adaptasyonlar, çok yumuşak veya çok sert bir tendonun yaralanma riskini artırabilir
Tendon sertliğindeki azalmalar daha adaptif bir tendon sağlayarak dayanıklılık sporcuları için faydalı olabilir.
Yapılan çalışmalarda Tendon mekanik özellikleri ile maladaptasyon arasında bağlantı kurulmamıştır.
İnternal Tendon yapısı:
Ultrason doku karakterizasyonu, maksimal egzersize yanıt olarak tendon yapısında kısa süreli bir değişiklik göstermiştir.
Bu geçici değişikliğin adaptif mi yoksa maladaptif bir yanıtı mı temsil ettiği bilinmemekte ve yazarlar bunu basitçe “tendon yanıtı” olarak adlandırmaktadır.
Tendon patolojisinde ve ağrıda tendonun yük kapasitesi
Patolojik tendondaki yük kapasitesini nasıl geliştirdiğimiz oldukça önemlidir.
Tendon ağrısı; anormal tendon yapısı, düşük yük kapasitesi ve düşük performans ile ilişkilidir.
Yük kapasitesindeki azalma, ağrı veya bozulmuş tendon yapısından veya her ikisinden kaynaklanabilir.
Tendinopatide ağrı, tendonların yükü tolere etme kapasitesini sınırlayacaktır.
Ağrı yükün azalmasına yol açtığından, tendonun yapısal ve mekanik özelliklerini olumsuz yönde etkileyecektir.
Bu durum da maladaptasyona ve tendonların mekanostat noktasında bir kaymaya neden olacaktır.
Ayrıca, ağrı ve buna bağlı olarak kullanım bozukluğu, kas gücünü ve kinetik zincir fonksiyonunu olumsuz yönde etkileyecektir.
Tendinopatide ağrının dikkate alınması ve azaltılması gerekir. Adaptasyon yoluyla yük kapasitesinin de artırılması gerekir. Aksi takdirde yeniden yaralanma meydana gelebilir.
Kritik soru, patolojik tendonun yük kapasitesini artırmak için nasıl uyum sağladığıdır!
Yük kapasitesi, patolojinin varlığı veya kapsamı ile ilgili değildir.
Çeşitli tendonlarda ve popülasyonlarda yüksek oranda asemptomatik patolojik tendonlar gözlemlenmiştir.
Ayrıca çalışmalar sonucu, patolojinin varlığının kişinin yük kapasitesini etkilemediği gösterilmiştir.
Asemptomatik patoloji prevalansı yüksektir. Normal ve Patolojik tendonlar arasında antrenman hacmi ve performansı benzer olduğuna dair çalışmalar vardır. Yük kapasitesini belirlemede yapısal düzensizlik varlığının veya boyutunun kritik olmadığı düşünülmektedir.
Vücudun, tendon patolojisini hesaba katarak kendini adapte ettiği ve kompanse ettiği öne sürülmektedir.
Patolojik tendon nasıl uyum sağlar?
Dejeneratif tendonun yük kapasitesini nasıl artırdığı tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak dejeneratif tendon nadiren normal yapıya kavuşur.
Prospektif çalışmalar, dejeneratif tendonların sınırlı bir normalleşme yeteneğine sahip olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, yüke dayalı müdahaleleri takiben tendon yapısı özelliklerinin iyileşmesi/normalleşmesi de gösterilmiştir. Ancak bu değişiklikler klinik iyileşmelerle ilgili değildir.
Tendon yapısındaki iyileşme, patolojik tendonun uyum sağladığı tek mekanizma değildir.
Patolojik tendon, homeostaz seviyesini korumak ve düzensiz alanlarını kompanse etmek için hatasız bir adaptif mekanizmaya sahip olabilir.
Tendon dejenerasyonu alanlarında normal tendon mimarisi kaybolur. Bu bölgeler stresten yoksun kalır yol. Tensil yükünü algılama yeteneği çok az olan hücrenin uyarımı yetersiz olabilir. Remodelizasyon için gerekli mekanik uyaranları alamayabilir. Bu da patolojik tendonun remodelizasyon ve normalleştirme konusundaki sınırlı kapasitesini açıklar.
Tendon adaptasyonunu araştırmak için öneriler
Adaptasyonu anlamak, daha esnek tendonlar ve fiziksel performansı iyileştirmek için yüke dayalı müdahalelerin geliştirilmesinde kritik öneme sahiptir.
Bunun için:
İster yük kapasitesini ister atletik performansı ölçün, sağlam ve tekrarlanabilir bir kişi düzeyinde adaptasyon ölçütü gereklidir.
Sıçrama performansı, squat jump ve drop jump gibi ölçümler, kişi düzeyinde atletik performansı belirlemek için faydalı bir ölçüm olabilir.
Doku düzeyindeki değişikliklerin adaptasyon olarak adlandırılabilmesi için,
Kişi düzeyindeki bir değişiklikle anlamlı bir ilişki sergilemesi gerekir.
Kişi düzeyinde adaptasyonda tendon özelliklerinin göreceli katkısını ölçün.
Yüke dayalı herhangi bir müdahale tendon, kas, kinetik zincir ve sinir sistemini etkileyecektir. Tendon özelliklerindeki iyileşme, kişi düzeyinde adaptasyona katkıda bulunabilir. Adaptasyonun büyük kısmının metabolik olarak daha aktif olan nöromüsküler sistem içinde gerçekleşir. Gelecekteki çalışmaların, adaptasyondaki rollerini ve katkılarının zamansal doğasını daha iyi anlamak için sistem katkısını araştırması gerekir.
Nöromüsküler sistemdeki değişiklikler, kısa vadede (günler-haftalar) daha fazla katkıda bulunabilirken, lokal doku değişiklikleri uzun vadede (aylar) daha büyük bir katkı sağlar.
ÖNEMLİ NOKTALAR
- Yükün tendon üzerinde olumlu veya olumsuz etkiler oluşturabileceğinin bilincinde olmak oldukça önemlidir.
- Olumsuz sonuçlar : tendon patolojisi sonucunda da ağrı ve fonksiyon bozukluğu,
- Olumlu sonuçlar : Tendonun yük tolerans kapasitesini artırması ve ağrılı bir tendonu iyileştirmeyi içerir.
- Tendon yük kapasitesi, uygun yük uygulamasıyla artırılabilir.
- Tendonlarda, yüke karşı doku tepkileri (tendon boyutları, internal tendon yapısı, mekanik özellikler ve kan akışında artış ) tanımlanmıştır.
- Ancak atletik performans veya yaralanma riskine dair çalışmalar yetersizdir.
- Artmış Yük ile tendon patolojisi semptomların gelişmesi bir risk faktörüdür.
- Asemptomatik patolojinin yüksek oranı, patolojik tendonun yükü tolere edebilmesi için uyum sağlaması gerektiğini düşündürmektedir.
- Dejeneratif tendonun yük kapasitesini nasıl artırdığı tam olarak anlaşılamamıştır.
- Yüklenme çalışmaları sonucu tendon yapısında iyileşme görülse de bu durum klinik iyileşmelerde ilgili değildir.
KAYNAK
Docking SI, Cook J. How do tendons adapt? Going beyond tissue responses to understand positive a