
İnversiyon yaralanmaları sonucu oluşan bağ lezyonları instabiliteye neden olabilir.
Ayak bileği instabilitesi, morfolojik ve fonksiyonel faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkan karmaşık bir durumdur. Bu durumun anlaşılması, ayak bileği biyomekaniği, bağ yapıları, kemik morfolojisi ve postüral faktörlerin birlikte değerlendirilmesini gerektirir. İnstabiliteye yol açan mekanizmalar arasında en yaygın olanı, inversiyon yaralanmaları sonucu oluşan bağ lezyonlarıdır.
Proprioseptif yetersizlik ve postüral faktörler de instabiliteyi artırabilir.
Bu çalışmanın amacı, ayak bileği stabilitesini etkileyen morfolojik ve/veya lezyonel faktörleri inceleyerek, bu faktörlerin kronik instabiliteye nasıl yol açtığını anlamaktır.
Morfolojiden Biyomekaniğe
Talocrural eklem, yalnızca fleksiyon-ekstansiyon hareketiyle sınırlı olmayan, vücut ağırlığını ayağa ileten ve yükleri dağıtan bir mekanik işlev görür. Bu eklem, subtalar eklemle güçlü bir bağımlılığa sahiptir ve birlikte çalışarak ayağın yer ile uyumunu sağlar.
Kemik Faktörleri
Talusun trokleası koniye benzetilmiş olup, zirve açısı ortalama 24°’dir ve rotasyonel ekseni çift eğimlidir.

Talusun morfolojisi: asimetrik kesik koni.
Bonnel, Mabit ve Bedin’in çalışmaları, talusun eğrilik yarıçaplarını üç tipe ayırır: Tip 1 (medial yarıçap daha küçük), Tip 2 (eşit yarıçaplar) ve Tip 3 (medial yarıçap daha büyük).
Bonnel’in araştırmasına göre, incelenen olguların %86’sı Tip 1, %11’i Tip 2 ve %3’ü Tip 3 olarak sınıflandırılmıştır.
Bedin ve Mabit’in 32 talusta yaptığı BT çalışmasında benzer eğrilik yarıçapı değerleri bulunmuş ancak tipolojik dağılım farklı olmuştur (Şekil 2)

Talus, hem rotasyon hem de yuvarlanma hareketi (rotasyon ve kayma birleşimi) yapabilen bir eklem yapısındadır. Bu hareketler, eklem yüzeylerinin uyumlu olduğu durumlarda düzgün gerçekleşir. Talus, tibiofibular eklemdeki kilit taşı gibi işlev görür, bu da stabiliteyi arttırır.
Bağ Dokusu Faktörleri
Bağ dokusu, ayak bileği stabilitesinde kritik bir rol oynar ve talokrural ile subtalar kompleksler olmak üzere iki ana bölüme ayrılır.

Talokrural Eklem:
Lateral Kollateral Bağ (LCL): Üç bağdan oluşur; Anterior Talofibular Ligament (ATFL), Calcaneofibular Ligament (CFL) ve Posterior Talofibular Ligament (PTFL).
Medial Kollateral Bağ (MCL): Yüzeysel tabakası üçgen şeklinde olup, posterior tibiotalar, tibiokalkaneal ve tibionaviküler gibi bölümlerden oluşur. (Şekil 5).
Talokalkaneal veya Subtalar Eklem Bağları:
İnterosseöz Talokalkaneal Bağ, sinus tarsi’yi doldurur ve dönme stabilitesini sağlar. medial, posterior ve lateral talokalkaneal bağlar da bu yapıyı destekler. Anterolateral talokalkaneal bağ, subtalar eklemin ilk anterolateral stabilizatörü olarak işlev görür
Fibulokalkaneal Bağ, subtalar eklemi değil, talokalkaneal birimi stabilize eder.

Şekil 7. Kollateral bağ kompleksi: Kalkaneofibular bağın spraini subtalar instabilite anlamına gelmez.
Bu bağ yapıları, talus ve kalkaneus arasındaki stabiliteyi sağlayarak ayak bileği fonksiyonlarını optimize eder.
REFERANS
Bonnel F, Toullec E, Mabit C, Tourné Y; Sofcot. Chronic ankle instability: biomechanics and pathomechanics of ligaments injury and associated lesions. Orthop Traumatol Surg Res. 2010 Jun;96(4):424-32. doi: 10.1016/j.otsr.2010.04.003. Epub 2010 May 20. PMID: 20493797.