KADIN SPORCULARDA MENSTRUAL DÖNGÜNÜN SPORTİF PERFORMANSA ETKİSİ

Menstrual Döngü(Adet döngüsü) karmaşık bir fizyolojik süreçtir. Bazı kadınlarda adet öncesi veya adet sırasında herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen, bazılarında fiziksel ve fizyolojik değişiklikler olmaktadır. Bazı kadınlar adet döngüsü sırasında fiziksel kapasitelerinde bir azalma hissetmelerine rağmen, adet döngüsünün tüm fazlarında olimpiyat madalyalı performanslar sergileyen kadın sporcularda yer almıştır.

Oligomenore (düzensiz adet döngüsü) veya amenore (90 günden uzun süren adet döngüsünün durması) yüksek yoğunluklu antrenman yapan kadın sporcularda gelişebilir. Kadın sporcularda amenorenin kesin nedeni bilinmemektedir.

Bu bozukluğun nedeni;

-aşırı kilo kaybı

-vücut kompozisyonundaki değişiklikler

-yetersiz beslenme

-psikolojik stres

-yoğun antrenman olabilmektedir.

Menstrual siklus ağrıları, adetin ilk ve ikinci gününde karnın alt kısmında şiddetli kramplardır. Bu duruma dismenore denir. Prostaglandin hormonunun artan üretimi, uterus krampları ile ilişkilidir ve dismenore nedeni olduğu düşünülmektedir.

Myometrium, uterus kas dokusunu ifade eder.

Menstraul Siklusun Fazları

– Egzersizin ağrılı adet kanamasını iyileştirdiği veya şiddetlendirdiği gösterilmemiştir.

Ancak uterusa giden dolaşımın artması nedeniyle adet kramplarını hafiflettiği gösterilmiştir.

Menstrual kramplardaki azalma, uzun süreli fiziksel aktivite sırasında üretilen ve ağrıya karşı koyabilen artan endorfin seviyeleri ile de ilişkili olabilmektedir. Bazı kadınlar düzenli egzersiz yaptıklarında ağrılarının azaldığını söylemektedir.

Sporcular, sporcu olmayanlara göre daha geç menarş (ilk adet kanamasının olduğu yaş) elde etmişlerdir.

– Yüksek yoğunluklu antrenmanların menarş yaşını geciktirdiği belirlenmiştir.

– Bazı çalışmalarda Teakwondo sporcuları ile judocuların menarş yaşları anlamlı olarak farklı bulunmuştur. En geç adet gören grubun teakwondo sporcularının; en erken adet gören judo sporcularının olduğunu belirtmişlerdir.

Geç menarş yaşamak ve sporda başarı arasındaki ilişkinin, biri fizyolojik yönlerle, diğeri ise sosyolojik yönlerle ilgili olmak üzere iki ana anlamı olduğu öne sürülmüştür. Ergenlik yıllarında yapılan yoğun eğitim adet bozukluklarına neden olabilmektedir. Spora başlama yaşı düştükçe menarş yaşı yüksek olabilmekte ve adet bozuklukları artabilmektedir. Tıbbi açıdan bakıldığında, adet sırasında spora katılım hakkında bazı anlaşmazlıklar vardır. Bazı doktorlar, menstrual bozuklukların daha sık görüldüğü spor dallarına katılıma (antrenman ve yarışma) izin verilmemesi gerektiğine inanmaktadır.

Adet döngüsünün performans üzerindeki etkisini inceleyen bir çalışmada,sporcuların normal süre içinde %14,5’inde menstrual bozukluklar görülmesine rağmen yoğun egzersiz sırasında bu oran %20,7’ye çıkmıştır. Sporcuların müsabaka sırasında %11.6’sının ilaç kullandığı, %36.9’unun ağrılı adet gördüğü, %17.4’ünün ağrılı adet görmediği ve %45.6’sının bazen ağrılı adet gördüğü belirlendi.

Sporcuların %63.1’i müsabaka sırasında ağrılarının azaldığını söylemiştir.

Sporcuların hem genel olarak hem de antrenman sırasında menstruasyon sürelerinin düzenli olduğu belirlenmiştir. Sporcuların çoğu ağrılı bir adet dönemi geçirdiklerini ve müsabaka sırasında ağrılarının azaldığını söylemiştir. Anket sonucunda, antrenman ve müsabaka sırasında ilaç kullanmayan sporcu sayısı, ilaç kullanan sporcu sayısından fazla bulunmuştur. Bazı çalışmalarda adet düzensizlikleri ile antrenman şiddeti ve antrenman miktarı arasında ilişki saptanmıştır. Yaşları 12 ile 19 arasında değişen, yarışmalı sporlar (atletizm, basketbol, ​​dans, jimnastik, yüzme, kayak, tenis, voleybol) yapan 381 kız öğrenci incelenmiş ve sporcular arasında görülen menarş gecikmesi ve daha uzun menstrual bozuklukların sıklığı, antrenmana ayrılan süre ve yapılan sporun türü ile doğru orantılı olarak ortaya çıkmıştır.

-Yüksek yoğunluklu antrenman yapan ve takım sporlarına katılan sporcularda menstrual disfonksiyon daha fazla bulunmaktadır.

Antrenman yoğunluğunu azaltarak veya antrenmanı bir süre durdurarak adet fonksiyonunun normale döndüğü saptanmıştır.

Menstrual döngü, uzun mesafe koşucularında, jimnastikçilerde, bale dansçılarında, eskrimcilerde ve kürekçilerde önceki ve eşlik eden egzersiz yoğunluğu ve süresinden etkilenir.

Oligomenore ve amenore sporcularda sporcu olmayanlara göre daha fazla geliştiği çalışmalarda gösterilmiştir. Bu işlev bozuklukları, yüksek yoğunluklu antrenman sırasında hormonal ve vücut fonksiyonu değişikliklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Vücut ağırlığının ve vücut yağ oranının aşırı kaybı, düzensiz adet döngüsüne ve adet görmemesine neden olur.

Antrenman ve rekabet stresi de bu işlev bozukluklarına neden olur.

Tedavide Nelere dikkat etmeliyiz?

Tedavisinde altta yatan nedeni belirlemek önemlidir. Ayrıca kadınlarda östrojen kemik sağlığında çok önemli bir role sahiptir bu yüzden sporcularda menstrual fonksiyonların sağlıklı bir şekilde işlemesi oldukça önemlidir. Kortikosteroid kullanımı, alkol tüketimi, sigara kullanımı, amenore, oligomenore ve hipertiroidizm kemik kaybını hızlandıran faktörlerdir. Önlenmesinde kontrollü egzersiz ve yeterli beslenme önemlidir. Bu kapsamda tedavi multidisipliner bir ekip yaklaşımı ile ele alınmalıdır. Doktor, takım doktorları, beslenme ve diyet uzmanları, psikiyatrist ya da psikolog, fizyoterapistler, antrenörler ve aile üyeleri tedavide üzerine düşeni yapmalıdır.

Tedavide, sporcuyu amenorenin oluştuğu ilk yılda kemik kaybı olmadan belirlemek çok önemlidir.

Östrojen ve Kemik Sağlığı İlişkisi

Bu seviyede kemik dansite testi takibi yapmak gerekir. Farmakolojik tedavinin yan etkileri olması nedeniyle tedavide ilk seçenek beslenme ve eğitimin düzenlenmesi yoluyla normal menstruasyon sürecinin oluşturulmasıdır. Pozitif enerji dengesi sağlanmalıdır. Bunun için genel bir patern bulunmamakla birlikte, sporcular düzenli menstruasyon için enerji düzeyini yağsız kütlenin kilogramı başına en az 30 kkal artırmalıdır. Beslenme eğitimi ve danışmanlık pek çok sporcu için yeterlidir. Ancak, klinik yeme bozukluklarının varlığı gerekli durumlarda psikiyatrik ilaçlarla desteklenmelidir. Bilişsel davranış tedavisi, bulimia nervoza’da başarılı bulunmuştur. Diğer yeme bozuklukları için transdiyagnostik yaklaşımlı ileri davranışsal bilişsel tedaviler, diyalektik davranış tedavisi ile kabullenme ve dahil olma uygulanabilir. Bu süreç başarısız olursa ciddi kemik kaybını önlemek için farmakolojik tedavi gerekebilir. Problemin ortaya çıkarılıp da hormonal ekler uygun kontroller ya gerekli yönlendirmelerin yapılması ve önleme için gerekli önlemlerin alınması en temel yaklaşımdır.

ANAHTAR NOKTALAR

· Egzersiz adet kramplarını azaltmaktadır.

· Spora başlama yaşı düştükçe menarş yaşı gecikmektedir.

· Yüksek yoğunluklu antrenman yapan sporcularda menstrual bozuklukların görülme olasılığı daha fazladır.

· Östrojen kemik sağlığında çok önemli bir role sahiptir bu yüzden sporcularda menstrual fonksiyonların sağlıklı bir şekilde işlemesi oldukça önemlidir.

KAYNAKÇA

KISHALI, NECIP FAZIL; İMAMOGLU, OSMAN; KATKAT, DURSUN; ATAN, TULIN; AKYOL, PELIN (2006). EFFECTS OF MENSTRUAL CYCLE ON SPORTS PERFORMANCE. International Journal of Neuroscience, 116(12), 1549–1563. doi:10.1080/00207450600675217