Çeviklik kelimesini duyduğumuzda, aklımıza ilk gelecek olan şeylerden biri tüm vücudun yön değiştirmesidir. Çeviklik ile ilgili hemen her konuşmada, vücudun yön değişikliğine bir gönderme duyarız. Hatta ‘’çabukluk’’ da çeviklik ile ilgili bir eş anlamlı kelime haline gelmiştir.
Fakat, çeviklikten bahsederken, hareket becerileri açısından daha belirgin ve anlaşılır tanımlar sağlamamız gerekiyor.
Yön değiştirme, çabukluk gibi tanımlarda, karar verme mekanizmasına bir atıfta bulunulmaz. Tüm bu driller, sporcunun hareket ettikleri yönü bildiği, önceden programlanmış bir ortamda yapılır. Ve hiçbir karar almaya gerek kalmaz.
Peki eksik olan ne?
Öncelikle, algısal ve karar verme bileşenlerinin dahil edilmesi gerekir, yani; Reaksiyon.
Sahada yön değişikliğini veya çok yönlü hız niteliklerinin ifade edilmesini teşvik eden en önemli şeylerden biri ilk önce karar vermedir. Sporcu bir senaryo belirlemeli, karar vermeli ve bu karara karşı bir reaksiyon göstermeli. Savunma yapıyorsa rakibe yaklaşır, ya da atak yapıyorsa rakipten kaçar. Her zaman hareketin kendisinin habercisi olan bir karar veya reaksiyon vardır.
Peki, şimdi çeviklik derken neleri dahil etmek istiyoruz tekrardan tanımlamaya başlayalım.
Yön değiştirme ve reaksiyon gösterme yeteneği tüm sporlar için temeldir.
Yön değişikliğini; hız veya hareket yönündeki değişiklik ile önceden programlanmış hızlı bir tüm vücut hareketi olarak tanımlayabiliriz. Önceden programlanmıştır ve biz buna tipik olarak kapalı beceri diyoruz. Sporcu ne zaman hareket edeceğini ve hangi bağlamda veya hangi alanda gerçekleşeceğini bilir.
Reaktik çeviklik; bir uyarana yanıt olarak, hız veya yön değişikliği ile tüm vücudun çok hızlı hareketi olarak tanımlanabilir. Görsel, işitsel veya dokunarak olsun, bir tür reaksiyonun olması gerekir.
Çeviklik tek bir şeyden değil, özellikle bu iki bileşenden oluşur. Ve bu nedenle, bu niteliklerin ikisini de hesaba katmamız gerekir.
KAYNAKÇA: EXOS – XPS(MULTIDIRECTIONAL SPEED)